abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır: görmemiş kişi, rastlantı sonucu layık olmadığı bir duruma kavuşursa bu durum kendisinin hakkıymış gibi aptalca böbürlenir.
abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz: bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
abdal tekkede, hacı Mekke’de bulunur: herkes kendisine yakışan ve uğraştığı işle ilgili olan yerdedir.
abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım (durmuşum)” demiş: varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.
abdala malum olur: bir şeyin olacağını önceden sezen kimseler için söylenen bir söz.
abdalın dostluğu köy görününceye kadar: çıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda sizinle ilgisini keser.
abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur): çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.